T?œRKİYE, MAKUS

TALİHİNİ? DE?žİ?žTİRİYOR

Türkiye, Avrupa yolunda son derece önemli bir süreç yakaladı. Hızla hareket ediyor. Kararlı bir tutum sergiliyor. Ankara?’nın duru?Ÿu böyle olunca, AB?’deki hava da ister istemez de?Ÿi?Ÿiyor. İlk defa en? kötümserler dahi, Türkiye?’nin? 2004 Aralı?Ÿında bir müzakere tarihi alma olasılı?Ÿının? giderek arttı?Ÿına dikkat çekiyorlar.

AKP hükümeti çok çevreyi ?Ÿa?Ÿırtacak ?Ÿekilde hareket ediyor. Kim ne derse desin, do?Ÿru adımlar atıyor. Bu ülkenin makus (?Ÿansız-kötü) talihini de?Ÿi?Ÿtiriyor. Türkiye?’yi 1 inci lige çıkartmak için? tarihi bir i?Ÿlev görüyor.

Bu hızlı geli?Ÿimini hayretle izleyen küçük bir ulusalcı grup, ülke yönetimi üzerindeki? eski egemenliklerini kaybetmenin? tela?Ÿı içinde? ?“Kürtler ayaklanacak, ülke? bölünecek, ?Ÿeriat gelecek?” diye hala ba?Ÿırıp ça?Ÿırıyorlar.

Bazıları, a?Ÿızlarını bozup, Karen Fogg çocukları (piçleri demek istiyor) diye etrafa hücum ediyorlar. ?–ylesine cahiller ki, yapılan de?Ÿi?Ÿiklikleri ?“AB?’ye verilmi?Ÿ bir ödün?” sanıyorlar. Yani Türkiye örne?Ÿin, i?Ÿkenceyi yasaklayarak, idamı kaldırarak, terör cinayetlerinin cezasını arttırarak, Kürtçe yayın ve çocu?Ÿuna Kürtçe isim? koyma yasa?Ÿını kaldırarak AB?’ye ödün vermi?Ÿ oluyor. (!)

İnanılacak bir mantık de?Ÿil.

Oysa bu ülke ilk defa, devrilmez sanılan tabuları yıkıyor. Beyinleri saran örümcek a?Ÿlarından kurtuluyor. Türkiye giderek kendi kendini yeniliyor. Artık kendi gölgemizden korkmadan ya?Ÿayabilece?Ÿimiz bir döneme giriyoruz. Ulusalcıların kısır ve kapanık dünyasından kı?Ÿla disiplininin ça?Ÿrı?Ÿtıran yönetim ?Ÿeklinden kurtuluyoruz.

Ulusalcılardan bir kö?Ÿe yazarının sözlerine bende katılıyorum:

?“Söz uçar, yazı ar?Ÿivde kalıp belge olur. Gelecek ku?Ÿaklar bu yazıları okuyacak, kimin haklı oldu?Ÿunu o zaman görecek. Ben gazeteciyim ve sadece ülkemin çıkarları do?Ÿrultusunda yazıyorum. Tarihe not dü?Ÿüyorum. Elimden bu kadarı geliyor. ?“