ORG. ÖZKÖK

TSK’NIN PRESTİJİNİ ARTTIRDI

Allahtan bu aşamada Org. Özkök Türk Silahlı Kuvvetleri’nın birinci başkanlığını yapıyor. Özkök’ün önceki gün söylediklerini kim nasıl okursa okusun. Ben, Türk demokrasisinin bir sınıf daha atladığına inanıyorum.

Genelkurmay Başkanı darbeler döneminin kapandığını, demokrasinin egemen olduğu bir döneme girildiğini açıkladı.

Sözleri -kim nereye çekerse çeksin- demokratik bir insanın inaçlarını yansıtıyordu. Hele AB’nin milli bir hedef olduğunun altını çizmesi, bu konuda yanlış anlamaları da temelinden kaldırdı. Bu nokta son derece önemlidir, zira TSK adına konuştukları havası veren nice emekli komutan sümen altından Asker’in Kopenhag kriterlerinin ülkeyi bölebileceği inancında olduğu söylentilerini yayıyorlar, medya’daki  Askerciler de bu kişilerin borazancılığını yapıp kamuoyunun kafasını karıştırıyorlardı. Özkök hem bunları yalanlamış, hem de MGK Genel Sekreteri Kılınç Paşa’nın görüşlerine katılmadığını, TSK’da da AB konusunda son sözün kendisine ait olduğunu açıkça göstermiştir. 

Bugün, Türk Silahlı kuvvetlerinin prestiji biraz daha artmıştır.

Bugün, ülkenin demokratları, liberalleri Org. Özkök’ün nezdinde TSK’ya çok daha farklı bakmaya başlamışlardır.

KİM SULARI

BULANDIRMAK İSTER?

Bu olayın biraz daha üzerinde durmak istiyorum.

Haberi ilk veren Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisi  Balbay olmuştur. Ben, Balbay’ın yalan haber yazmadığından eminim. Deneyimli bir gazeteci olarak, bu haberi emin bir kaynaktan  -tahminlere göre emekli bir komutandan- almıştır. 

İşte kendi kendimize sorgulamamız gereken de budur.

Birileri, Askeri AKP’ye karşı kışkırtmak, dolaylı olarak da AB’ye gidişi yavaşlatmak istiyor.

“Birileri”  nin içinde sivil militaristler, medya’daki vatan kurtarıcılar ve TSK’nın muvazzaf ve emekli komutanları var. Amaçları, “Vatan adına” TSK’yı sürekli devrede tutmak. Zira bu kişilere göre, TSK ne orada ön planda kalır, ne kadar politikalara ağırlığını koyarsa,  kendileri de statülerini aynı oranda koruyabileceklerdir. 

Bazıları, Asker adına konuşmanın avantajlarını sürdürecek, televizyonlarda boy gösterme, gazetelerde yazı yazma veya nice şirketin yönetim kuruluna girip para kazanma olanaklarını koruyabileceklerdir.  Bütün bunları da Atatürk ve O’nun ilkeleri adına yapacaklardır.

Doğrudur, TSK’da AKP’nin bazı uygulamaları ile ilgili rahatsızlıklar vardır. Olmaya da devam edecektir. Ancak şu son gelişmelerle ilgili sayfayı kapatırken hepimizin bir ders alması ve önümüzü iyi görmemiz gerekmektedir.

Medya, aralarında sadece bir ikisinin sağlıklı yorum yapabildiği “emekli asker-subay” merakından vazgeçmelidir. Güvendiklerimizi konuşturalım, diğerlerini (özellikle bazı kara cahilleri ) devre dışı bırakalım.

Emekli komutanlar da lütfen artık ülkenin geleceği ile oynamasınlar.

AKP’liler de attıkları adımlara , ağızlarından çıkan sözlere dikkat etmeli ve trehni rayından çıkarmamalılardır. 

Nihayet., sivil toplum örgütleri ve hepimiz bu ülkenin laik-demokratik sisteminin gerçek savunucularının bizler olduğumuzu artık kabullenmeli ve ona göre hareket etmeliyiz. Kendi çözeceğimiz sorunları Türk askerine ihale etmemeliyiz. 

İşte bütün bu tartışmalara nokta koyduğu için Org. Özkök’e teşekkür borçluyuz.