3 AYRI TARİH

KONUŞULUYOR

AB ile Türkiye arasındaki “tarih” çekişmesinde kafalar giderek karışıyor. Zira her iki taraf “tarih”  kelimesini farklı anlamlarda kullanıyorlar.

Bu kargaşayı ortadan kaldırabilmek için, sizlere  TARİH listesi yaptım.

AÇIK VE KOŞULSUZ TARİH:

Türkiye’nin resmi tutumu, AB’nin Kopenhag’da bir somut gün ve ay-yıl söyleyerek, Türkiye’ye koşulsuz bir TARİH vermesidir. Örneğin: “Türkiye ile katılma müzakereleri  29 Ekim 2003 veya 2004’te başlayacaktır”

Bu, Türkiye’nin Kopenhag  kriterlerine  tümüyle uyduğunun AB tarafından kabul edilmesi ve koşulsuz bir müzakere tarihi vermesi anlamına gelir ve Brüksel’de “olasılık imkanı en az formül” olarak nitelendiriliyor.

KOŞULLU TARİH:

Bu formül “Türkiye’nin Kopenhag Kriterlerini eksiksiz doldurduğu  taktirde, katılma müzakerelerinin , örneğin: 29 Ekim 2003 veya 2004’te başlaması”  şeklinde. Ancak, AB’nin kendini fazla bağlamak istememesinden dolayı,  kabulü imkansız görülmemesine rağmen yine de güç sayılıyor.

TARİH RANDEVUSU:

Şu sıralarda  en  çok konuşulan  formül bu. Türkiye’ye katılma müzakerelerinin başlama tarihini vermek üzere, 2003 yılında yılında bir randevu günü saptamayı öngörüyor.

Sonuçta, Türkiye yutulması güç bir lokma olmasına rağmen, AB yavaş yavaş kendini bağlamak ve Türkiye’yi eli boş yollamama zorunluğunu hissediyor, denilebilir.