ÜLKEYE İHANET

EDİYORSUNUZ…

Sayın Yöneticiler, sayın politikacılar;

Bu yazıyı çocuklarım, torunlarım ve onları çocukları adına yazıyorum. Tepkilerini sizlere yansıtmak istiyorum.

Lafları ağzınızda dolaştırmanızdan  belliydi. Kahramanlar gibi, Avrupa denince arslanlar gibi ortaya atlıyor ve  toz kondurmuyordunuz.

Ancak şimdi oyun ortaya çıkıt.

Mesut Yılmaz’ın AB bayrağını kapmasına sinirlendiniz ve onun önünü kapatabilmek için, oy telaşı ile Avrupa projesine  büyük bir darbe vurmak üzeresiniz. Eğer, önümüzdeki Pazartesi günü, Meclis toplantısında seçim tarihinden  sonra işi bırakıp giderseniz, eğer Avrupa Birliği uyum yasalarını çıkartmazsanız, ellerimiz iki yakanızda kalacaktır. Bu ülke’nin gençleri bunu size fena ödetecektir.

İŞTE BAŞ SORUMLULAR

Bahçeli Ecevit Çiller

Türkiye’nin geleceğini ipotek altına alıyorsunuz. Genç insanlarımızın ufkunu karartıyorsunuz. Vizyonlarını öldürüyorsunuz. Türkiye’ye olan ümitlerini kırıyorsunuz. Ülke’ninönünü kapatıyorsunuz.

Bu duruma gelinmesinde, ANAP ve SAADET hariç hemen her partinin etkisi var. Kimi az, kimi daha çok katkıda bulundu ve sonunda “bu işi seçimler sonrasına bırakalım” görüşünde buluştular.

AB’ye karşı olanların içinde en açık ve mertçe ortaya çıkan  MHP oldu. İlk başlarda “acaba idare edebilir miyim?” diye çırpındı, ancak ardından sanki bir yerlerden işaret almış veya sağlam bir destek bulmuş olacak ki, “Ben AB karşıtıyım” dedi. Bu nedenle MHP’yi kimse suçlayamaz.

Asıl suçlanması gerekenlerin başında Çiller, ardından da Ecevit  geliyor. Zira bu iki lider, dış görünüşte AB’yi destekliyorlar, ancak gerçekte Mesut Yılmaz’ın AB bayrağını kapıp seçim meydanlarına  koşmasını durdurabilmek için uyum yasalarını yokuşa  sürüyorlar.

Sözlerinde samimi olmadıkları açıkça ortaya çıktı.

İlerde pişman olacaklar, ancak iş işten geçmiş, Kopenhag doruğu kaçırılmış olacak. Genç kuşaklar hiçbirinizi de affetmeyecek.

BU DURUM ANAP’IN

İŞİNE GELİR

Mesut Yılmaz’ın kimi politikalarını beğenmeyebilirsiniz, ancak Türkiye’yi Avrupaya taşıma konusundaki ısrarcı yaklaşımı kayda değerdir.

Bir şekilde önümüzdeki seçimler, AB konusunda bir referandum gibi geçecek, eğer diğer partiler AB uyum yasalarındaki ısrarlarını değiştirmedikleri, Mesut Yılmaz’ı durdurabileceklerini sanıyorlarsa çok yanılıyorlar. Tam aksine, ANAP seçim meydanlarına çıkıp “Ben Türkiye’yi AB’ye taşımak istiyorum. Diğerleri engelliyor” dediği anda kazanacaktır.

Diğer liderler acaba bu durumun farkındalar mı?

Artık ne isterlerse yapsınlar. Zira genç kuşaklar onları hiçbir zaman affetmeyeceklerdir.