Türkiye bu Dünya Kapısına damgasını vuran takım oldu. Senegal’i de Güney Kore’yi de yenerek, Kupa’nın gerçek süpriz takımı niteliğini kazandı.

Şu sıralar zafer sarhoşluğu günleri.

Hepimiz hakettik.

Zarar yok, abartalım. Futbolcuları omuzlarda taşıyalım, şımartalım ve paraya boğalım. Toplum olarak, içimizi dökme günlerinin tadına varalım.

Üstelik, Güney Kore’lileri gördükten sonra, bizim daha çok sokaklara dökülmemiz gerektiğine karar verdim. Bazen kendimizi “görmemişin oğlu olmuş…” örneğine benzetiriz, oysa hiç öyle değil. Güney Korelilerin  4 üncülük sevinci  –daha doğrusu-  dünya’nın en iyi dört   takımının arasına girme gururu, deliler gibi eğlenmelerine, sokakları doldurmalarına yol açtı.

Bizim daha fazla hakkımız.

Hiç abartmadan söylüyorum. Finale kalan dört  takımı çıplak gözle izledikten sonra, Türkiye’nin finale kalabileceği  ve kupa’yı dahi alabileceği savlarına daha çok inandım.

Biraz daha deneyim…

Biraz daha gol atmaya dönük futbol oynamaya başladığımız anda, durum değişecektir.

Türkiye artık “yenilgiye mahkum” değil, “yenmeye alışmış”   bir takımdır.

AMAN, BU RÜZGARI

KAÇIRMAYALIM…

Benim tek korkum, kutlamaları çok uzatmamız ve futbolcularla yöneticilerin heykellerini dikmeye kalkıp 2004 Avrupa kupası için gereken hazırlıkları unutmamızdır. 

Çok çabuk şımarıp, gereksiz ayrıntılarla uğraşmaya veya abartılı şark usulü övgülerle zaman harcamaya bayılırız.

Oysa yapılacak çok iş var.

Türk futbolu bu dünya kupası ile birlikte yeni bir statü kazandı. Eski defterler kapandı. Bizler nasıl farklı bakıyorsak, özellikle avrupa ülkeleri de bize farklı bakmaya başladılar.  Eskiden, kendilerine rakip dahi saymazlardı. Şimdi kuşku ve kaygı ile izliyorlar. 

Bu rüzgarı kaçırmamız gerekiyor.

Rüzgarın üzerine binip daha da hızlanmak için de, şimdiden kolları sıvamamız şart.

2004 Avrupa futbol şampiyonası  Türkiye için dünya kupasından da önemli. Zira Avrupa bizim bölgemiz. Rekabetlerin en sert olduğu, futbolun ve futbolcunun en kalitelisinin üretildiği bölge. Türkiye, üç yıl sonra Avrupa Kupasında da aynı performansı gösterirse, uçuşunu hızlandırmış olacaktır. Futbolun 1 inci ligindeki yerini güvenceye alacaktır.

FUTBOL DEYİP

GEÇMEYİN…

Bazılarınız bütün bu olayı, Futbol nedeniyle bu kadar gürültü çıkarılmasını küçümseyebilir.

Oysa, çok yanılmış olursunuz.

Siyasetiniz vizyonsuz insanlar tarafından yönetiliyor, ekonominiz dökülüyor, kültür ihraç edemiyor,  ve herşeye rağmen reyting tutturmak, insanların dikkatini çekmek istiyorsanız, bir  yerinden tutunmanız gerekir. Becerebiliyorsanız, bu da futbol olabilir.

Türkiye önümüzdeki dönemde çok önemli sorunlarla karşı karşıya kalacaktır. Uluslararası kamuyonun dikkatleri üstüne yoğunlaşacaktır.

Futbol’daki başarısı bu sorunların çözümünü getirmez. Ancak, insanların size bakışı ne olursa  olsun farklılaşır. Bundan dolayı bu rüzgarı kaçırmamak gerekiyor.