ERDOĞAN BAŞARDI,

HEPİMİZİ KORKUTTU…

Şimdi oturup doğruları konuşalım ve doğru saptamalar yapalım.

Doğan Gurubuna yönelik son vergi olayının tümüyle Aydın Doğan’ı ve bazı yayınları cezalandırmak olduğu, sadece Türkiye’de değil, Avrupa Birliği başta olmak üzere, dünyanın dört bir yanında da kabul ediliyor.

AKP’liler, istedikleri kadar Başbakanlarını korumak adına, “Başbakanımızın bu konuyla hiçbir ilgisi yok. Tamamen masum vergi denetçilerinin görevlerini yapmalarıdır” desinler, bunu kimselere kabul ettiremezler.

Üstelik, kimselerin zekasıyla da alay etmeseler daha doğru olur.

“Velev ki” dedikleri doğru olsun ve Başbakanın konuyla hiç ilgisi olmasın. Hani, meydanlarda Doğan grubu gazetelerine boykot çağrısı yaptığı, defalarca Aydın Doğan’ı sert şekilde yerden yere vurduğu konuşmaları da unutalım veya görmezden gelelim.

Yine de Türk ve Uluslararası kamuoyunun algısı, bu cezanın bir gözdağı vermek amacını güttüğü şeklindedir.

Biz de böyle düşünüyoruz. Bu ceza gurubun bazı yazarlarına, yorumcularına veya Genel Yayın Yönetmenlerinin attıkları manşetlere veya yorumlara kızıp, Aydın Doğan’ın cezalandırılmasıdır.

Devletin yağdırdığı cezanın sadece Aydın Doğan’ı değil, bizleri de korkutmaya, sindirmeye ve gözdağı vermeye yönelik olduğuna inanıyoruz.

Belki yanlış bir yorum yapıyoruz, ancak genel algılamamız böyle. Başbakan, bilerek veya bilmeden bizlere de düşman gözüyle baktı.

Aydın Doğan, başından itibaren sürekli şekilde bizleri yatıştırdı. Kışkırtmadı. Kendini korumak için bizleri kullanmaya kalkmadı. Tam aksine “Beni savunmaya kalkmayın. Bırakın, ben kendimi savunurum. Korkmayın ve siz işinizi bildiğiniz gibi, gazetecilik kurallarına uyup en iyi şekilde yapın yeter. Bana bundan daha büyük bir yardım olmaz. Çekinmeyin ve tutumunuzu değiştirmeyin.”dedi.

VERGİ CEZASI,

AMACINA ULAŞTI…

Aslına bakacak olursanız, ne gerekçeyle verilmiş olursa olsun, vergi cezası amacına ulaştı.

Gurubun tüm çalışanlarını etkiledi.

Gurubun dışındaki gazetelere de gözdağı verdi.

Artık her patron, her gazeteci, belirli bir sınırı aştıkları taktirde ceza gelebileceğini biliyor.

Sadece medya değil, medya dışı olup, AKP’ye ters bakanlar da korktular. Baksanıza, yandaş basında, sıranın Koç’a, hatta başka büyüklere de geleceği yazılıp çiziliyor.

Oto sansür dönemine giriliyor.

Yazılan her satıra dikkat edilecek, her yorumun nasıl yansıyacağı, Başbakan’ı kızdırıp kızdırmayacağı hesap edilecek.

Bu arada “yandaş basın” diye adlandırılan, Erdoğan’ın politikalarını destekleyen medya çok daha dikkatli davranacaktır.

Hele iş adamları çok daha büyük bir telaş içine düşecekler. Aydın Doğan’ın başına gelenlerden sonra, onlar daha da biat edecekler.

Böylece, hep beraber yepyeni bir döneme gireceğiz.

Hayırlı olsun...