ERDOĞAN GÜNEYDOĞU’DA

RİSK ALDI MI ?

Başbakan Erdoğan’ın, gerilimin en yüksek olduğu bir sırada gittiği Güneydoğu’daki turunun  yapılış şeklinden tutun da, gezi sırasında yaşananlar, birçok güvenlik uzmanına göre, riskli bir işmiş. Gezinin son dakikada planlanması, gereken önlemlerin alınması için yeterli zamanın bulunmaması ve bazı gazetelerin yazdıklarının aksine, çelik yelek dahi giymemesi dikkatleri çekmiş.

Peki, Başbakan’ın izlenimleri ne olmuş ?

Neden böyle bir risk almış ?

Geziye başından itibaren Başbakan’ın yanında katılanlarla konuştum. Başbakan’ın  çekinmediğini ve bunu da bir cesaret gösterisi gibi yapmadığını söylediler. Anlaşılan, bazı danışmanları haber verilmesi durumunda riskin daha da artacağını düşünmüşler.

Bölgede gördükleri ardından  Başbakan  halkın kaybedilmemiş olduğu sonucuna varmış.”Son derece gergin günlerdi. Biz başka bir ses duyabilirdik. Sert tepkilerle karşılaşılabilirdi. Olmadı. Sokakta dolaşırken düşman bakışlar yoktu.Protesto eden veya pankart açan da oldu, ancak bakışlar düşmanca değildi. İnsanlar içlerinden geçeni döktü. Pankartları indirin, ayıptır deyince hemen indirdiler.” diyen, Başbakanın yakınındaki bir yetkili, Erdoğan’ın genelde memnun döndüğünü söyledi.

Başbakan’ın bölgede ve ardından da grup toplantısında yaptığı konuşmalar, AKP hükümetinin olaya nasıl yaklaştığının işaretlerini- ayrıntılara girmeden- verdi. Erdoğan, Güneydoğu sorununu çözmek için, top tüfekli seçeneği ilk sıraya koymuyor.Demokratikleşme ve yatırımları ön plana çıkartmak, güvenlik boyutunu da ikinci planda tutmayı tercih ediyor.

Bunda başarılı olabilir mi ?

Eğer Devletin tüm kurumları koordinasyon içinde ve aynı yaklaşımla hareket ederlerse, PKK’ nın işi zorlaşır. Örgüt’ün istediği, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin silahla ve sert tepki göstermesi. Böylece toplumu yanına çekebilecek, insanları kışkırtabilecek.

Önemli olan, işte bu tuzağa düşmemektir.