BAYKAL, CHP?’YE

İNCE AYAR YAPAMAZSA...

Bende CHP?’nin bugünkü durumundan ?Ÿikayet edenler arasındayım. Yıllar öncesinin? cesur Sosyal Demokrat partisini arıyorum.

Türkiye?’yi karanlıklara, içine kapanmaya mahkum etmek isteyenlere ba?Ÿkaldıran, uygar, özgürlükleri ve insan haklarını savunan aslan Sosyal Demokratları özlüyorum.? Kürt konusunda ilk defa devrim niteli?Ÿinde raporlar yazan, Kürt kökenli vatanda?Ÿlarımızı koruyan CHP?’yi arıyorum.

Bugünkü CHP?’ye baktıkça ?Ÿa?Ÿırıyorum.

Nerede kaldı o özgürlüklerin savunucuları?

Avrupa Birli?Ÿine bu ülkeyi ko?Ÿturarak? götürmek yerine, tam aksine kapılarını AB?’ye kapatan, reformları? vatana ihanet olarak gören CHP, bizim istedi?Ÿimiz-tanıdı?Ÿımız CHP de?Ÿildir ve olamaz.

Bugünkü söylemiyle, MHP ile arasında çok az bir mesafe kalmı?Ÿtır.

Peki? ne yapalım?

CHP?’yi bırakalım ve kendimize yeni bir parti mi arayalım?

Aramasına arayalım da, ortalarda da bizim? dünyamızı payla?Ÿan ba?Ÿka bir parti görünmüyor.

CHP?’yi ne atabiliriz, ne satabiliriz.

Geriye sadece ona sahip çıkmak kalıyor.

İçerde ve dı?Ÿarıda ne kadar ele?Ÿtiri alırsa alsın, halen Deniz Baykal?’ın yerini? doldurabilecek ba?Ÿkaca bir aday da yok.

Anlayaca?Ÿınız, yine dönüp dola?Ÿıp ümitlerimizi Baykal?’a ba?Ÿlamak zorundayız. CHP?’yi? tekrar eski rayına oturtana kadar da, bu mücadeleyi bırakmamalıyız. Zira dedi?Ÿim gibi, ortalarda bir ba?Ÿka CHP yok...

SİZ KİMİ

KANDIRIYORSUNUZ?

Soner Yalçın?’ın son kitabını su içer gibi okudum. Soner bir arıya benziyor. Tarihin içinden süzüp çıkardı?Ÿı yaprakları, bugüne kadar öylesine güzel getirmi?Ÿ ki, bir kuyumcu gibi çalı?Ÿmı?Ÿ.

Bugün neleri tartı?Ÿıyorsak, aynı konuların geçmi?Ÿini, nereden nereye gelindi?Ÿini gösteren bir kitap. Kimi hikayeler bir roman tadında yazılmı?Ÿ, çok güzel bir anlatımla aktarılmı?Ÿ.? Kimi hikayeler komplo teorilerinin en güzel örneklerini kıskandıracak oranda sizi kavrayıp götürüyor.

Laiklikten ?Ÿeriata, Menderes?’in idamından Aydemir?’e, 28 ?žubat?’tan Milli görü?Ÿün uzun yürüyü?Ÿüne kadar, daldan dala atlayan çok güzel bir potpuri gibi.

Soner Yalçın, okuyucularını nasıl? yakalayaca?Ÿını, kimin ilgisini nasıl çekece?Ÿini çok iyi biliyor.?

Tavsiye ederim.

HATİCE SULTAN YALISI

Y?œZME İHTİSAS?’IN DE?žİL...

Bu kö?Ÿe?’de, Hatice Sultan Yalısının İstanbul Yüzme İhtisas Kulübüne (İYİK)? ait oldu?Ÿunu yazmı?Ÿ, Aman Otel zincirine bırakılmamasını ele?Ÿtirmi?Ÿtim.

İbrahim Tanka, önemli bir açıklama yolladı ve ?“Yalının, 27 Temmuz 2006 tarihinde valilik kararıyla bo?Ÿaltıldı?Ÿını?” bildirdi. ?“2,5 milyon dolar harcadık?” diyen Tanka, sözlerini desteklemek için de iki resim yollamı?Ÿ.

İYİK?’in ba?Ÿarılı çalı?Ÿmasına gölge dü?Ÿürmek? istememi?Ÿtim. Yanlı?Ÿ anlama olmasını da hiç arzulamam.

TESETT?œR DEFİLESİ, BİZİ

NEDEN RAHATSIZ ETTİ?

Geçen haftasonu bir tesettür defilesi vardı.

Bizim (laik) kesimin medyasında büyük bir rahatsızlık yarattı. Televizyonlarda ve yazılı basındaki tepkiler, aynı sloganlarla verildi:

Yeni çıktı. Bunlar, defile yapacak duruma bile geldiler.

?Dünya defile resimlerini ?“Türk modası?”? diye izledi. Türkiye böyle de?Ÿildir.

Eskiden böyle ?Ÿeyler görülmezdi. AKP?’den cesaret aldılar ve toplumu islamla?Ÿtırıyorlar.

Dikkat edecek olursanız, onlar ve biz diye ayırım yaptık. Bildi?Ÿimiz, bizim Türkiye?’mizin? ellerimizin arasından kaydı?Ÿını gördükçe sinirleniyoruz.

?“Ortaya yeni bir kesim çıkıyor ve onlar bizden farklı dü?Ÿünüyor, farklı giyiniyorlar?” demiyoruz.?

Onları anlamaya çalı?Ÿmak yerine kar?Ÿı cephe olarak algılıyoruz.? Anlayı?Ÿla kar?Ÿılamak yerine, kendimize bir tehdit gibi görüyoruz.

?–rne?Ÿin, defiledeki elbiselerin ne kadar zevksiz olduklarından kimse söz etmiyor. Renklerin cıvılcıvıllı?Ÿına kar?Ÿın, türbanların demodeli?Ÿine,? bazı kaftanların pencere perdesinden farksızlı?Ÿına? de?Ÿinen yok.

Defile sırasında bazılarının namaza durmalarındaki özensizli?Ÿe dikkat çeken, böyle bir saygısızlı?Ÿı sorgulayanımız da olmadı.

Hele defilenin sonundaki dualı gösteriye, dinin ticarete alet edilmesi adına tepki verene de rastlamadım.

Defilenin bizatihi yapılmasına ate?Ÿ püskürmekle yetindik.

Türkiye de?Ÿi?Ÿiyor. Yeni bir toplumsal rüzgar esiyor. Dini? motifler öne çıkıyor. Bu büyük olu?Ÿumun sadece AKP?’den kaynaklandı?Ÿına inanıp, bu partiyi? kapatarak veya? be?Ÿenmedi?Ÿimiz bazı yeni uygulamalara tepki? göstererek? durdurabilir miyiz?

Geli?Ÿmelere böylesine yüzeysel bakarak, asıl tepki göstermemiz gereken dinci? akımları gözden kaçırmıyor muyuz?

SWİSSOTEL İZMİR?’E HO?žGELDİ?…

İzmir?’den yolu geçenler, Efes Oteli?’ni bilir. Yıllardan beri bir? klasikti, son dönemde kapanmı?Ÿtı. Her İzmir?’e gitti?Ÿimde, Cumhuriyet Meydanı?’ndan geçerken gözüm aradı o heybetle yükselen ve tüm meydanı kucaklayan oteli. ?žimdi ise, Swissotel Grand Efes olarak kapılarını yeniden açıyor. Bu da demek oluyor ki, 2 Mayıs?’tan itibaren İzmir?’e ve aynı zamanda Türk turizmine yeni bir soluk geliyor. Aldı?Ÿım duyumlara göre, Swissotel Grand Efes?’in içinde körfezi kucaklayan ?Ÿık restoranlar, kongre merkezleri ve bir de spa merkezi olacakmı?Ÿ. Resmi açılı?Ÿı ise, Ekim?’deymi?Ÿ. Hepimize hayırlı olsun?… Artık İzmir?’e gitmeye can atmak için bir nedenimiz daha var?…

VEN?œS?’?œN ?žİİRLİ

D?œNYASINA BUYRUN?…

Venüs Türesin 8 ya?Ÿında?… Ufacık ama tam adam olacak çocuklardan?…?žiir yazıyor ve bu yazdıklarını bir kitapta toplamı?Ÿ.? Kitabın adı, ?“Venüs?’ün ?žiirli Dünyası?”. 8 ya?Ÿındaki bir zihnin algıları, hayal gücü ve yapabileceklerinin kanıtı, gerçekten muhte?Ÿem!!! İnanır mısınız, benimle ilgili de bir ?Ÿiir yazmı?Ÿ. Eline sa?Ÿlık?… O kadar çok be?Ÿendim ki?… Ama ben bizim Acun Ilıcalı?’ya yazdı?Ÿı ?Ÿiiri burada sizlerle payla?Ÿmak istiyorum. Aferin sana Venüs, çok ya?Ÿa sen ! ?‡ok ya?Ÿa da, daha çok ?Ÿiirler yaz.

?? ? ACUN ABİ

Güler yüzlü, sempatik Acun Abi.

Var mısın, yok musun? dedi.

Kimi varım, kimi yokum, dedi.

Bazısı a?Ÿladı bazısı güldü.

Bir gün ben katılırsam yarı?Ÿmaya,

Hamdi bey size sesleniyorum,

Be?Ÿ yüz bini istiyorum.

Tekliflerin hiç birisine yokum.

Kutumu açtırmak istiyorum.

Do?Ÿuda okulu olmayan arkada?Ÿlarım var.

Kitabı, kalemi, ö?Ÿretmeni olmayan.

Hep beraber okul yaptıralım onlara.
Acun Abi, Hamdi Abi;

?“Var mısınız, yok musunuz??” görelim sizi !? ? ?