BAYKAL İNCE

AYAR YAPIYOR

CHP, yerel seçimler yaklaştıkça, bazı çevreleri şaşırtan adımlar atıyor.

Ortodoks laikler ateş püskürüyorlar. Baykal’ın oy avcılığına çıktığını, din istismarı yaptığını ileri sürüyorlar. CHP’nin tekkeleri kapatmış bir partiyken, şimdi kuran kurslarına yeşil ışık yaktığına dikkat çekip, Baykal’ı fena halde eleştiriyorlar.

AKP yanlıları da şaşkın.

Ancak onlar “günaydın”  diyorlar. Hafif alaycı biçimde, CHP’nin Türkiye’yi  yeni yeni keşfetmeye başladığını söyleyip, Baykal’ın Erdoğan’ın politikalarına yaklaştığını belirtiyorlar.

Dikkatlice incelendiğinde ve CHP’nin bu adımlarla ne yapmak istediği anlaşılınca, Baykal’ın gayet akıllıca bir politika izlediği anlaşılıyor.

Acaba ne yapmalıydı?

Türbanlılara sırtını mı dönmeliydi? Şekle önem verip, CHP çizgisindeki  türbanlıları dışlamalı mıydı?

Hayır?

Türbanı siyasi simge  yapanların CHP’de yeri olmayabilir, ancak türbanı sadece bir yaşam tarzı olarak kabul edenlere CHP kapılarını kapamamalıdır.  Tüm türbanlıları AKP’ye mahkum etmemelidir.

Baykal da bunu yapıyor.

Kuran kursları da ilk gün iyi anlaşılamadı. Oysa, köy evleri projesi çerçevesinde  isteyenin çocuğunu ciddi ve kontrol altında  kuran  kursuna vermesi sağlıklı bir yaklaşımdır.

Kontrollü kuran kurslarıyla, bir ihtiyacı  karşılamazsanız, o zaman  meydanı kaçak kurslara bırakırsınız.

Baykal’ın bu adımları, seçimlerden  etkilenmiş olabilir, ancak  genelinde doğrudur. CHP, giderek  muhafazakarlaşan Türkiye de ya  yanlızlaşacak veya bu topluma  sahip çıkacaktır. Baykal bunu  yapıyor.

www.32gunhaber.com açıldı...

Birkaç sene sonra meslekte ellinci yılım bitecek. Bu elli yılın neredeyse tamamını haberin içinde geçirdim. Yönetici olduğum dönemlerde bile bundan vaz geçmedim. Geçemedim. Habere yakın olmak, dokunmak beni her zaman heyecanlandırdı. Sanırım emekliliğimi sürekli ertelememi sağlayan da, beni her koşulda dimdik ayakta tutan da bu. Bu yüzden yıllarca çeşitli gazete ve televizyon kanallarında bu heyecanın peşinden koştum. Bu koşuda 32. Gün’ün yeri ise hep farklı oldu. Çünkü 32. Gün, 23 yıldır davam etmesine rağmen bu heyecanı bana hep ilk günkü gibi yaşattı. Yaşatmaya da devam ediyor. Hatta, 32. Gün’le ilgili heyecanım zaman geçtikçe daha da artıyor.

Bunda programın Kanal D’deki başarısının yanında bir yeniliğin de etkisi var.

Uzun zamandan beri isteyip de fırsat bulup bir türlü hayata geçiremediğimiz bir yeni bir projeyi nihayet bu hafta gerçekleştirdik. 32. Gün bünyesi altında, www.32gunhaber.com adıyla bir haber sitesi açtık. Siteye www.otuzikincigunhaber.com adresinden de ulaşmak mümkün.

İnternet yayıncılığında lider olacak

Siteyi başlarında oğlum Umur’un bulunduğu yeni ve çok genç bir ekip hazırlıyor. Bu ekip yaptığı tüm haberlerde  32. Gün’ün habercilik anlayışını ve yayın ilkelerini korumaya dikkat edecek. Ama, teknolojinin sağladığı imkanları da kullanarak “hınzırlık” yapmaktan geri durmayacak. Sitede ciddi haberlerin yanı sıra bol bol ilginç ve eğlenceli videolar da olacak. PR NET’in medya takip desteği ile hergün Türkiye ve dünyada yaklaşık 4 bin yayın organını tarıyoruz. Bu internet yayıncılığında  bir ilk. Böylece en küçük yerel gazetede çıkan bir haber de, dünyanın en uzak köşesindeki bir tv kanalında çıkan bir tartışma da eğer 32. Gün’ün anlayışına göre haberse anında siteyi ziyaret edenlere ulaşacak. www.32gunhaber.com  bu anlamda internet yayıncılığında lider olmayı amaçlıyor. 

Kullanımı çok basit

Siteyi hazırlarken en fazla dikkat ettiğimiz şey ise basitlik. www.32gunhaber.com, teknolojiye en uzak kullanıcıların bile kafasını karıştırmadan çok kolay kullanabilecekleri bir tasarıma sahip. İstedik ki siteyi ziyaret eden habere ve eğlenceye en kolay yoldan, direkt olarak ulaşsın.

Sitede gündem, siyaset, dünya, kültür sanat, ekonomi, spor, 3. sayfa, sağlık, teknoloji ve arka sayfa haberleri gibi başlıklar bulunuyor. Bu başlıklar altında günün önemli haberleri ve daha önce bunlarla ilişkili yapılmış haberler yer alacak.

Sitenin alamet-i fahrikası ise görsel ağırlıklı bir içeriğe sahip olması. Siteyi ziyaret eden biri bir haberin konusu ya da kahramanıyla ilgili bir videoyu hemen haberin altında bulabilecek. Böylece Avrupa’nın en büyük 3 özel görsel arşivi arasında kabul edilen 32. Gün arşivi internet kullanıcılarının hizmetine açılacak. İsteyen girip 32. Gün’ün daha önceki bölümlerini, 32. Gün’de daha önce yapılmış haber dosyalarını ya da röportajları izleyebilecek. Perşembe geceleri 32. Gün’ün bitiminden hemen sonra program internetten, bu adresten beklemeden izlenebilecek.

Chat yapacağız

Bu siteden bana da direkt ulaşma şansınız da olacak. Arada bir sitede üzerinden canlı ve görüntülü olarak sohbetler yapacağız. Soracağınız sorulara elimden geldiğince cevap vermeye çalışacağım. Yani sizinle site üzerinden “chat” yapacağım. O gün için belirlediğimiz bir konuyu tartışacağız. Bu tartışmalara bazen meslekten, bazen siyaset dünyasından, bazen de moda ve müzik dünyasından ünlü konuklar katılacak. Hep beraber teknolojinin bize sunduğu bu nimetten yararlanacağız. Dediğim gibi. Bu konuda çok heyecanlıyım.Umarım bu heyecanımı benimle paylaşırsınız.  

ÇETİN ALTAN’A

BU ÖDÜL AZ BİLE...

Çetin Altan efsanesiyle ilk defa, 1964 yılında Milliyet’e adımımı attığım  zaman karşılaşmıştım. Gürleyen bir sesle koridorları titretirdi. Kimse umurunda değildi. Ne  Abdi İpekçi, ne Ercüment Karacan onun umurundaydı. 1965’te Akşam’a transfer oldu ve beraberinde 30 bin okuyucu götürdü. Milliyet birbirine girdi.

Siyasette de bir fırtınaydı.

Orada da lafını sakınmazdı. Daima renkli, daima cesur  bir efsane oldu.

Kitapları, yazıları, konuşmalarıyla Türk siyasetinin  dehşet çocuğuydu ve hepimizin düşüncesini etkiledi. Korku duvarlarını sarstı. Hepimize cesaret dersi verdi.

Aldığı ödül ona az bile gelir.

Bizim nesil ona çok şey borçludur.

Teşekkürler Çetin Altan.

SİVAS’IN ŞAMPİYON

OLMASINI İSTERİM

Sizi bilemem, ancak ben bütün şampiyonlukların lig birinciliklerinin sürekli FB-GS-BJK arasında bölüşülmesinden artık sıkıldım.

Bu yıl ilk defa beklenmedik bir aday çıktı.  Sivas, koskoca GS’ı devirdi ve kupada şansını arttırdı. Sezonun başından bu yana Sivaslılar çok tutarlı ve dinamik bir performans sergilediler.

Bence hakettiler.

Hele, büyük kulüplerin  kupa maçlarını biraz da kerhen oynadıklarını düşünürsek, Sivas’ın kupayı almasının ne kadar hoş olacağını söyleyebiliriz.

Çoğunluğumuz, herşeyi desteklediğimiz renklerin almasını arzular. Oysa, bu kısır döngüden kurtulabilirsek, emin olun rekabet daha da artar ve bu mücadele daha da keyifli hale girer.

HARİKA ÇOCUK GÜLSİN

Gülsin Onay 3,5 yaşında keşfedilen ve ilk konserini 6 yaşında veren “harika çocuk”lardan biri.. Bugün “Devlet Sanatçısı” ünvanı taşıyan, uluslararası düzeyde Türkiye’nin göğsünü kabartan pek çok başarıya imza attı.. Aldığı ödüller de cabası.. İşte bu değerli sanatçımızın yaşam öyküsü, Sevda Cenap And Müzik Vakfı Yayınları tarafından hazırlanan son kitabın konusu.. Kitabın adı “Yaşama Sevinci Tuşlarla Buluşunca”.. Kitabın türü “nehir söyleşi”. Yani usta piyanist, hayatını ve sanatını kendi cümleleriyle anlatmış.. Sadece kendisi değil, yıllardır onu yakından tanıyan kişilerle de röportajlar yapılmış. Serhan Yedig tüm bunları bir araya getirip bu özel kitabı ortaya çıkarmış. Kitabı edinmek isteyenler Sevda Cenap And Müzik Vakfı’nı arayabilirler..0 312 468 07 44