YEŞİL PASAPORTLAR

MUTLAKA KISITLANMALI

Geçen haftaki gazetelerde okudum.

Yeşil Pasaportların yüzde 90’ının iptal edilmek istendiği, ancak çeşitli çevrelerden büyük baskılar geldiği yazılıyordu.

Türkiye dünya üzerinde, Yeşil Pasaport, yani ayrıcalıklı muamele edilmesini gerektiren tipte pasaport enflasyonu yaşatan tek ülkedir.Yeşil Pasaport sahipleri çok eskilerde yabancı  ülkelere vizesiz girebiliyor, gümrüklerden kolaylıkla geçebiliyordu. Yeşil Pasaport verilmesi demek, o kişinin TC Devleti açısından önemli ve saygın olduğu, Devletin güven duyduğu anlamına gelirdi. Bundan dolayı da, Yeşil Pasaportlar kısıtlı verilirdi. Belirli kuralları vardı.

Her işte olduğu gibi, bu uygulama da yıllar içinde yozlaştırıldı. Özellikle 1970’den itibaren ve Avrupa ülkelerinin vize uygulamalarıyla birlikte iş çığrından çıktı.

Bugün tam 500 bin Yeşil Pasaportlu vatandaşımız yurt dışında dolaşıyor.

Durum böyle olunca da, bu pasaport sayısının azaltılması baskıları arttı.

Avrupa Ülkelerinin büyük bölümü, (İngiltere) hariç Yeşil Pasaportlara hala vize uygulamıyor. Ancak, Türkiye bu pasaportları neredeyse önüne gelene vermeye başlayınca, işin rengi değişiverdi. Kaçakçıların cebinden bile Yeşil Pasaport çıkınca AB ayaklandı. Ya bu pasaport sayısı kısıtlanmalıydı veya AB bunlara da normal pasaport gibi vize uygulamak zorunda kalacaktı.

AB başta birçok ülke aynı çağırıyı yaptı.

Sonunda da Ankara harekete geçmek zorunda kaldı. TBMM bir Alt Komisyonu, Pasaport Kanun Tasarısı çerçevesinde, bu konuya yeni bir düzenleme getirmeye çalışıyor. Tahmin edebileceğiniz gibi, kıyametler kopuyor. Zira ellerinden Yeşil Pasaportu kaçıracağını görenler, Komisyona baskı yapıyorlar. Bırakın kısıtlamayı, biraz daha genişletilmesi için uğraşıyorlar.

Neden ?

Yeşil Pasaport hala Türk kapılarında daha başka bir gözle görülüyor. Yabancı ülkelerin büyük bölümüne vizesiz giriş sağlıyor. Bundan dolayı ve de elde edilmiş bir imtiyazı       -pek işe yaramamaya başlasa dahi-  bırakmama dürtüsü, birçok çevreyi hareketlendiriyor.

Tasarıya göre, Yeşil Pasaport sadece 1 inci dereceden Daire Başkanı veya eşit görev unvanına sahip Devlet memurları, Profesörler ve en az Albay rütbesindeki subaylar, 1 inci derecedeki hakimler, Cumhuriyet Savcıları ve emeklileri kullanabilecekler. Yani, bugünkü uygulama yüzde 90’lık bir kısıntıya uğrayacak.

Son derece yerinde bir taslak. Hatta, emeklilerin de kullanmamaları gerekir. Zira Yeşil Pasaport tipindeki farklı pasaportlar, Uluslararası uygulamada, sadece görev sırasında kullanılır. Görev bittikten veya emeklilik durumunda geri verilir. Yeşil Pasaport bir hak değildir. Üst düzey kişilerin görevlerini daha kolay yapabilmeleri, dışarda farklı muamele görebilmeleri için verilmektedir. Emeklilik döneminde değil, görev süresince geçerli olmalıdır.

Gazete haberlerine göre, şimdi herkes ayaklanmış durumda.

Tüm Üst Kurullar, alt kurullar, tümKamu Kurluşlarının müdürlerinden neredeyse kahvecilerine kadar herkes, Meslek Birlikleri, Meslek Birlikleri Başkanları, İhracatçılar Meclisinden, Memur ve İşçi- İşveren Sendikaları, Konfederasyonlar, Vergi Şampiyonları vs..vs..

Neden bu insanlara Yeşil Pasaport verecek mişiz ?

Herkes kendi görevini yapıyor. Vergi Şampiyonu, Devlete karşı görevini yerine getiriyor.

Neden doğal bazı işlere farklı muamele ediyoruz ?

Neden, Yeşil Pasaport gibi sadece  görevi kolaylaştırıcı bir unsur, adeta ödülmüş gibi dağıtılıyor ?

Yapmayın bunu. Bir defa için doğru hareket edin. Toplum içinde imtiyazlı kesimler yaratmayın. Herkes eşitliğini görsün...

Yeşil Pasaport enflasyonunu engelleyin...