ERDOĞAN SÜPERMEN

KONUMUNA GİRDİ…

Bu seçimler Türk siyasi hayatına bir Süpermen hediye etti.

Recep Tayip Erdoğan.

Şimdiye kadar, Demokrat Parti dönemi dahil, ikinci defa seçime gidip partisini böylesine yükselten başka bir lider görülmemiştir.

Ak Parti’nin (AKP) bu yükselişinde, Erdoğan’ın kişisel katkısı öylesine görüldü ki, sandıktan çıkan yüzde 47’lik oy oranının büyük bölümü onun kişisel hanesine yazıldı.

Aslında seçimler öncesindeki Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini iyi başlatmış, kendini aday yapmayıp Gül’ü işaret ederek bencil olmayan bir lider imajı çizmiş, ancak Genelkurmay basın bildirisini hesaplayamamıştı..

Erdoğan, 27/4 basın açıklamasından sonra yıldızlaşmaya başladı.

Vitrinine  seçtiği isimler ve özellikle de, adeta tek kişilik bir gösteri yaparak bir miting meydanından diğerine koşması, her gece bir TV kanalında görünmesi, kamuoyunda büyük prim yarattı.

Türk halkının hoşuna giden bir görüntü çizdi.

Bunun sonucunda da, seçimden en kazançlı çıkan isim oldu.

Bugün AKP içinde -eskiden de güçlüydü ancak- artık Erdoğan “dokunulmaz” bir noktaya ulaştı. Örneğin eskiden Gül’ün veya Arınç’ın gerektiğinde seslerini yükseltebilecekleri sanılırdı. Artık onlar bile Erdoğan’ın önünde duramayacak konumdalar.

Böyle bir konuma gelince, hemen her konuda Erdoğan’ın ne diyeceği önemli.

Kabinenin oluşturulmasından tutun, Cumhurbaşkanlığı adaylığına, Anayasa değişikliğinden, Kürt sorununa kadar her şey Erdoğan’ın iki dudağı arasındadır.

Geçen yıllarda da güçlüydü.

Ancak bu kadar değildi…

Süpermen’lik insanların başını döndürür.

Belki iktidarın çalışmasını rahatlatabilir, ancak bu imkanlar abartılı şekilde kullanıldığı taktirde liderleri yok edebilir. Zira liderlerin etrafını alan çevreler “beyefendileri göklere çıkarırlar” ve başların dönmesini kolaylaştırırlar.

Erdoğan önümüzdeki döneme de tutumuyla damgasını vuracak.