SİGARA YASAĞI ,

AKP’nin BİR DEVRİMİDİR...

Genel olarak bir alışkanlığımız vardır. Hükümetlerin aldıkları kararları genelde kendimize karşı kararlar olarak görürüz. Çoğunlukla yanlış anlatılmadan, kamuoyunu yeterince hazırlamamaktan kaynaklanan bu hastalığımız çok yaygındır. Buna bir de, hükümetlerin her kararını- mantığı yerinde olsa, çok doğru bulsak dahi- mutlaka bir eleştiri eleğinden geçiririz. Eleştiri güzel şeydir, bundan kaçınalım demiyorum. Demek istediğim, ölçüyü kaçırma eğilimimiz.

Girişteki sözlerimin nedeni, sigara yasağı ile ilgili yasaya , başta medyamız olmak üzere, genel yaklaşımızdır.

Dikkat edecek olursanız, genel bir dudak bükme var.

Olur mu kardeşim, biz nerede sigara içeceğiz ? Bu kadar sert yasa olur mu?

Böyle yasa yürümez. İmkan yok uygulanamaz.

Tek sigaramız var, bir de ona el uzatıyorlar.

Lokanta veya bar sahibi olarak sigara içenlere nasıl müdahale edebilir ? Bu yasa bizi müşteri ile karşı karşıya bırakıyor.

Her şey yasaklarla çözülemez, kardeşim.

Sanki sigara içmek bir insan hakkıymış, bu yasa milyonlarca insanın ölmesini engellemek için alınmamış ta, AKP’nin Türkiye’yi İslamlaştırmak için yürüttüğü gizli gündemin bir parçasıymış gibi bir yaklaşım var.

Yapmayın, etmeyin.

Sigara içme yasağından söz ediyoruz.

Bir tek sigaranın dahi bir insanı nasıl öldürdüğü artık öylesine açıkça ortadaki, bunu anlatmaya dahi gerek yok.

O zaman, bırakın bu saçma sapanlıkları Allah aşkına.

Evet, yasaklar son derece ağır.

Evet, keşke toplum yavaş yavaş ve hazırlanarak bu noktaya getirilebilseydi.

Ancak, burası Türkiye. Biz nedense her gün ateşi yeniden keşfeden bir toplumuz. Bir İngiliz veya Alman gibi rasyonel olamıyoruz. Heyecanları, aşırılıklarıyla yaşayan bir milletiz.

Bir devrim niteliğindeki bir yasayı, elektrik zammını eleştirir gibi ele alarak kendi bindiğimiz dalları kesmiyor muyuz?

Etrafımızdakilere bir bakalım yeter.

Kömür ocağı gibi sigara dumanı içinde yaşıyoruz.

Kendi kendimizi öldürüyoruz.

Şimdi kalkıp “Efendim, bu benim hayatın. Hükümetin, benim hayatıma karışma hakkı yoktur.” diyemeyiz. Hükümetin görevi bizim sağlığımızı korumaktır. Ayrıca, mutlaka sigara içerek ölmek isteyenlerimiz varsa, çıksınlar sokaklarda veya açık alanlarda intiharlarına devam etsinler. Ancak, kapalı alanlarda bizim gibi içmeyenleri öldürmeye de onların hakkı yoktur.

AKP beni çok şaşırtıyor.

Bir yandan, sigara yasağı gibi büyük bir devrime imza atıyor. Zira unutmayalım ki, son derece  antipatik ve oy kaybettirici bir karardır. Öte yandan, birçok reformu görmezden gelebiliyor. 301’i sürüklemede bırakıyor, AB projesini rafta tutuyor, Kürt sorunuyla ilgili kararları bekletebiliyor.

Ne olursa olsun, AKP’ye bu yasadan dolayı teşekkür borçluyuz.

Belki de sizin benim bir yakınım bu sayede ölümden kurtulacak. Bizden sonraki kuşaklarda ölüm oranı düşecek.

Bu kadarı bile yeterli değil mi?

Bu kadarı dahi, yasağa destek vermemize yetmez mi ? Uygulanmasını, bırakın zorlaştırmayı, aksine bizzat müdahale ederek hızlandırmamız gerekmez mi? Örneğin, gittiğimiz bir restoranda sigara içilmesine itiraz ederek veya sigara içmeyenler için özel bir bölüm olmamasına itiraz ederek katkıda bulunmamız daha doğru olmaz mı ?

Ben 30 yıl sigara içip, sonradan kendi kendimi öldürmekten vaz geçenlerden biriyim. Şimdi de etrafımda zehir saçanlardan şikayetçiyim. Zira ölmek istemiyorum.

Eğer sizde ölmek istemiyorsanız, çocuklarınızın ve torunlarınızın ölmelerini engellemekten yanaysanız, bu yasağa toplum olarak destek verelim. 

AKP’ye ne kadar muhalif olursak olalım, bu yasa için teşekkür edelim.