ÇOK ÖNEMLİ BİR

GEZİ GÜME GİTTİ...

Geçen hafta Başbakan’ın Almanya’ya yaptığı ziyaret, neresinden bakarsak bakalım, son derece önemliydi.

Türkiye’nin, AB ile müzakere sürecine girdiğinden ve Sosyal Demokrat Gerhard Schröder’in Başbakanlığı Angela Merkel’e devrettiği günden bu yana, Türk-Alman Başbakanları  ilk defa böylesine uzun ve geniş bir görüşme  imkanı bulabiliyorlardı.

Almanya, Türkiye’nin dış ilişkilerindeki en önemli ülkelerin başında geliyor. 3 milyon Türk’ün yaşadığı, ikili ticareti 21 milyon euro’yu aşmış ve AB ilişkilerinin  anahtarını elinde tutan, Avrupa Birliğinin lokomotifi konumundaki bir ülke.

Merkel, Başbakan ile görüşmesinde ve sonrasındaki basın toplantısında önemli mesajlar verdi. Hem bu açıklamalar, hem de görüşmelere katılmış Türk ve Alman yetkililerin verdikleri  bilgileri  alt alta  yazdığımızda, durum pek  parlak görülmüyor. Hele, Merkel’in  Avrupa Gününde  yaptığı açıklamaların  satır aralarını da iyi okuyup, bu verileri eklersek, durum daha da netleşiyor.

1. Alman hükümeti, Türkiye’nin AB ile müzakerelerini zorlaştırmayacak, engellemeyecektir. Ancak kolaylaştırmak için de özel bir çaba içinde olmayacaktır.
2. Alman hükümeti, 17 Aralık 200 tarihli AB kararına ve verilen sözlere uyacaktır.
3. Ancak, şu tarafını da çok iyi bilmelisiniz ki, müzakereler Türkiye’nin istediği gibi tam üyelikle sonuçlanamayabilir. Ancak o tarihe kadar daha çok uzun bir süre vardır ve şimdiden  tartışılmazsa da olur.

Alman Başbakanı, Türk-Alman ilişkilerini bırakın küçümsemeyi, tam aksine çok önem veriyor.  İkili ilişkileri, Türkiye-AB ilişkilerinin önüne geçirmek istiyor.  Açıkça söylemese dahi, “AB işinden vaz geçin, gelin ikili ilişkileri  uçuralım” diyor.