KIBRIS’TA NE

YAPMAK İSTİYORUZ?

Tatil sonrasında birikmiş gazeteleri gözden geçirirken, en çok dikkatimi çeken, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan Gümrük Birliği anlaşması oldu.

Bu anlaşmaya imza atanlar, eminim ciddi insanlardır. Ne yapmak istediklerini de gayet iyi biliyorlardır.

Kendi kendimi çok zorladım.

Neden böyle bir adım atıldığını  anlamaya çalıştım.

Zira, Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği anlaşması, Türkiye’nin bir başka ülke ile (Bu ülke BM tarafından resmen tanınıyor olsa da, olmasa da) ayrı bir Gümrük Birliği anlaşması yapmasını engelliyor. Hele anlaşmayı imzalayan KKTC, AB’nin boykotu altındaki bir ülke olunca, durum daha da ciddileşiyor.

Türkiye’nin  KKTC ile anlaşma imzalaması, Ankara’nın Avrupa Birliğine “ben seninle yaptığım Gümrük Birliğini gerekirse iptal edebilirim” mesajıdır.

Son derece önemli, 70 milyonluk bir ülkenin ekonomisini etkileyebilecek bir mesaj.

Acaba böylesine riskli bir jest karşı tarafta nasıl yankı yapar?

Bunu önümüzdeki haftalarda daha iyi anlayacağız. Benim burnum, Ankara’nın Kıbrıs’ı  tekrar pazarlık masasına yatırmak istediği kokusunu alıyor. Akılcı bir polikite sayılabilir mi?

İşin o yanı biraz kuşkulu geliyor bana...