GERÇEK SUÇLU BİZLERİZ...

Pazartesi günkü MANŞET (CNN Türk’te hafta içi hergün 17.00’de) programında kıyametler koptu. Dört büyük kulübün taraftarları telefonları kilitlediler. Meğer ne kadar da dertliymişler. En büyük şikayetleri de, tribünlerdeki Amigo terörüydü.

Hele FB’li bir taraftar isim vererek Amigoların nasıl tetikçi gibi kullanıldıklarını, kulüplerden elde ettikleri biletleri karaborsada satarak nasıl para kazandıklarını anlattı.

BJK’lı taraftar da hemen hemen aynı sorunlardan şikayet etti.

Maç kapısında arama yapan polis memurlarından birinin söyledikleri de çok ilginçti. Kulüp yöneticilerinin yanlarına 10-15 kişilik gruplar alıp, hiçbir arama yaptırmadan nasıl içeri soktuklarını, aramaya kalkıldığında ise nasıl terslendiklerini anlattı.

Yanlış anlama olmasın. Stadlardaki terörü kulüp yöneticileri çıkartmıyorlar. Ancak bu terörün durması için gereken koşulları oluşturmuyorlar. Gerçekten de, bu mafya tipli adamlar tribünlerde cirit atıyorlar. Kimse de sesini çıkaramıyor.

SPOR PROGRAMLARINDAKİ

KABALIKLARI DA DURDURUN

Yine kulüp yöneticilerinin sorumluluklarından bir diğeri de, kullandıkları kelimelere ve genel yaklaşımlarına dikkat etmeleri olmalıdır.

Külhan bir dil kullanan ve gerilimi özellikle arttıran demeçler verenleri izliyoruz. İnsanları kışkırtan konuşmalarla karşılaşıyoruz.

Taraftar dediğiniz kişiler de, bundan çok etkileniyorlar. Adeta deliriyorlar ve öylesine gergin bir havada maça gidiyorlar.

Sadece kulüp yöneticileri değil, TV’lerdeki spor programlarına bakın. Sırf reyting elde edebilmek için, bir futbolcu veya hakemi hedef alıp, onu yerden yere vuranlar. Argo bir dille açıkça seyirciyi kışkırtanlar kol geziyor.

Siz böyle bir ortamdan ne beklersiniz ?

O taraftar delirmesin de ne yapsın ?

Hep birlikte düşünelim.

Sorumluluğu başkalarına atmayalım.

Gerçek suçlu bizleriz.