FB, ÜMİTLERİMİ

KIRDI (!)

Bir GS’li olarak, FB zaferinden sonra BJK’ya çok ümit bağlamıştım (!) Onları  FB’yi durdurabilecek tek güç olarak görüyordum. Nitekim, yaptı da. FB’yi, ardından da Bilbao’yu ezdi geçti. Fener’in, hele Lyon darbesinden sonra yavaşlamasını bekliyordum. Böylece ligin tepesindeki sıralama yeniden düzenlenecekti.

Ancak nerede...

FB dışarda etkili olamıyor, içerde ise fırtına gibi esmeyi sürdürüyor.

Geçen hafta beni en çok Fenerbahçe etkiledi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi maçında, müthiş bir FB gördük. Başından sonuna kadar maça asıldılar. Sürekli gol pozisyonu yarattılar ve en önemlisi kaleye şut attılar. Bir ara rakiplerini şaşkınlığa sürüklediler. Öylesine bir baskı oluşturdular ki, bunalttılar. Sahada, 90 dakika mücadele eden gerçek bir Fenerbahçe seyrettik. Beşiktaş’a yenilen, ardından Lyon’da tökezleyen  FB’den eser yoktu. Takım sanki silkelenip hemen kendine gelivermişti. Şampiyonluğun önde giden adayı olduğunu gösterdi.

Beşiktaş ise, dışarda iyi içerde bekleneni veremiyor. FB zaferinden sonra Bilbao maçında kelimenin tek anlamıyla şahaneydi. Son derece modern bir futbol oynadı. Uzun paslarıyla, ofansif bir oyun sergiledi. Pazar günü ise, bambaşka bir BJK vardı. Ne yaptığını bilemeyen, darmadağın bir takımla karşılaştık. Nasıl olur da bir ekip böylesine değişebilir? Anlaşılacak gibi değil.

Galatasaray içinde  ne yazık ki aynı şeyleri söylemek zorundayım.

Ne oluyor bizim takıma?

Birşeyler doğru gitmiyor.

Şut atmayan veya atamayan, kabız bir futbol oynuyor. Nerede o fırtına gibi esen GS, nerede taraftarına güven veren, gol yese dahi “bizimkiler mutlaka atar” dedirten GS? Formsuz bir Diyarbakır karşısında  dökülen bir takım şampiyonluğa nasıl ortak çıkabilir ki ?