ERGENEKON

KOLAY BİTMEYECEK

Yaklaşık 4 saat boyunca dinledim.

Bana neler yaptıklarını anlatan kişilerdeki en büyük fark, kullandıkları dil idi.

İlk defa karşımda bir devlet memurunu “ Demokrasinin, sandığın öneminden “ söz ederken buldum. İlk defa resmi slogan, şablonlaştırılmış, klişeleşmiş devleti yücelten dilin kullanılmadığına tanıklık ettim.

Sizlere muhataplarımın isimlerini vermek isterdim, ancak görüşme koşulumuz, isimlerin açıklanmaması ve kimin ne dediğinin yazılmaması idi.

Bu yazıda sadece edindiğim izlenimleri yansıtmakla yetineceğim. Amacım eleştiri veya onları yargılamak değil. Bir resmi yansıtmak.

En çok dikkatimi çeken yaptıklarının çok doğru olduğuna inanmaları.  Bunun  kamuoyunun bir bölümünde sorgulanmasını anlayamıyorlar.

“Seçimle başa gelmiş iktidarları kontrollerinde tutmak ve belli sınırların dışına çıktıkları gerekçesiyle duruma el koymak ve iktidarları devirmeye alışmış olan seçilmemişlerin oluşturdukları bir örgütlenmeyi bozmak üzere olduklarından” eminler.

Bütün bu operasyonun bir AKP oyunu, muhalifleri susturma kampanyası olduğu yolundaki eleştirileri kesinlikle reddediyorlar. Kabul edersiniz veya etmezsiniz, ancak dışa verdikleri izlenim böyle.  Kamuoyunu yeterince  bilgilendiremediklerinden  yanlış anlamaların giderek  yaygınlaştığının farkındalar.

“DOĞRUDUR, HATALARIMIZ

VAR. ANCAK GİZLİ BİR HESABIMIZ YOK”

Bu ekip, yapılan hataların farkında.

Bazı gözaltılar sırasındaki muamelelerin gereksizliğini kendileri de kabul ediyorlar. Mümkün olduğu kadar iyi araştırmak için, yapılan çalışmalarda bazı amatörlüklerin olduğunu da reddetmiyorlar. Kamu oyunun iyi hazırlanamadığını ve kamuoyu desteğinin erime tehlikesinin bulunduğunu saklamıyorlar. Adeta  kelle koltukta çalıştıklarının altını çiziyorlar.

Mafya mensupları ile emekli komutanlar ve kimi bilim adamlarının,, iktidara muhalif isimlerle , kriminal elemanların bir araya getirilmesine yönelik tepkileri kabul etmiyorlar. “Kişiler ve olaylar arasındaki bağlar bizim kafamızda net” yanıtı veriyorlar.

Soruşturmayı yürütenlere,  dışarıdan bir iktidar  kavgasında rol  almış gibi  göründüklerini anlattım. Ancak kabul etmiyorlar.

“Aslında Susurluğun bir devamı yaşanıyor. Ergenekon farklı şekilde Susurluğun altındaydı. Orada farklı bir rol oynadılar. Bugün farklı rol oynuyorlar. Kişiler de değişik. Ancak ortada bir mekanizma var. Biz bu mekanizmayı ortaya çıkarıyoruz.” iddasındalar.

BU İŞ DAHA

DEVAM EDECEK

Muhalefetten gelsin, kamuoyundan  kaynaklansın, eleştirilerden rahatsız görünmüyorlar.

Konuşmalardan, işin büyük bir bölümünün geçtiği, ancak geriye büyük, hatta Tsunami gibi bir dalganın  geleceği izlenimi edindim. Yanılabilirim  ancak,  kamuoyunu çok şaşırtacak ve eğer somut delillerle ortaya çıkılabilirse işin rengini büyük oranda değiştirecek bir yeni dalgadan söz ediliyor.

Bizler, bazı isimlerin gözaltına alınmasına tepki gösteriyoruz. “Olur mu kardeşim, bu adamın terör örgütüyle ne ilgisi olabilir “ diyoruz. Kamuoyu vicdanı bazı gözaltıları kabul etmiyor. Tepki gösteriyor.

Onlar ise bu tepkiyi kabul etmiyorlar.

Ortaya bağlar koyuyorlar ve mahkeme sürecinde birçok sorunun yanıtlanacağını iddia ediyorlar. Gözaltına alınmaları eleştirilen isimlerin işin içinde olduğunu  ısrarla tekrarlıyorlar. Ancak somut ve net bir delil ortaya konulmadığını kendileri de görüyor.

Peki, Ergenekon nedir ?

İlk iddianameye ve soruşturmayı yürütenlerin iddiasına göre bir darbe ortamı yaratmak için gerektiğinde suikast düzenlemeyi göze alan bir örgüt... Gözaltına alınanlardan bir bölümünü “Kararları oluşturanlar” , diğer bir bölümünü “ekonomik uzantı” diğerlerini “örgütleyici” olarak görüyorlar.

Bu soruşturmanın en zayıf noktası ile ilgili konuda ise tatmin olmadım.    

Gelecek olan 2 inci iddianameden ne çıkacak bilemiyorum. Ancak şu ana kadar ki veriler, kamuoyunun gözünde “muhalefet etmekle, suç örgütü üyesi olmak” arasındaki sınırı pek net şekilde ve inandırıcı delillerle ortaya koyulmadığıdır. Toplanan yeni deliller ve bir süre sonra açıklanacak olan yeni iddianame bu zayıf halkayı ortadan kaldırır ve somut bir bağ  ortaya çıkarırsa ne ala. Aksi halde, Ergenekon soruşturması beklenen  (en azından varması gereken) sonuca varamayacaktır.

Bu eleştirisel gözlem veya izlenimimi de ben anlattım. Çok açık bir yanıt alamadım.