DTP?Yİ ENGELLEYEREK

BİR YERE VARILMAZ

?

Bazı kesimler ate?Ÿ püskürüyor. DTP?yi dövmek ve seçimlere giremez hale getirmeye çalı?Ÿanlar var.

?

İktidar partisi de elinden geleni ardına bırakmıyor. Son olarak ba?Ÿımsızların adlarının da seçim pusulasına eklenmesini kararla?Ÿtırarak, Kürt sorununa genel bakı?Ÿını ortaya koydu.

?

Buna halk arasında ?bel altından vurmak? denir. Amaç çok açık: Güneydo?Ÿu?nun vatanda?Ÿına, DTP?nin ba?Ÿımsız adayının adını bulamayaca?Ÿı karı?Ÿıklıkta bir seçmen pusulası vermek ve bu partiden ba?Ÿımsız aday çıkmasını engellemek. Engelleyemese dahi, sayılarının azalmasını sa?Ÿlamak.

?

AK Parti bu tutumuyla, Kürt sorununun, TBMM çatısı altında daha kolay çözülebilece?Ÿine inanmadı?Ÿını gösteriyor. Ayrıca, iki mesaj veriyor.

?

Biri, Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik. ?–zellikle 27 Nisan muhtırası çerçevesinde ?Bakın, ben bu konuda ne kadar duyarlıyım? demek isteniyor. Di?Ÿeri ise kendi kadrolarına yönelik. Onlara da ?DTP?nin alamayaca?Ÿı oylara hazırlıklı olun? mesajı yollanıyor.

?

AK Parti belki iç denge hesapları açısından haklı olabilir. Ancak, Kürt sorununu ?ya?Ÿanabilir?? durumuna sokabilmek açısından, bu yakla?Ÿım çok hatalıdır.

?

DTP?yi, Türkiye Büyük Millet Meclisi?ne sokmak, e?Ÿer gerçekten çözüm isteniyorsa, vazgeçilmez bir ko?Ÿuldur.

?

En basitinden, TBMM?deki DTP ile Meclis dı?Ÿında bırakılmı?Ÿ bir DTP?nin tutumu arasında büyük fark olu?Ÿacaktır. Seçmen pusulaları olsun, di?Ÿer engellerle olsun, DTP?yi dı?Ÿlamak ters tepecektir. Bölge halkına ?Görüyor musunuz, bizi Meclis?te görmeye dahi tahammül edemiyorlar? denecek ve PKK bu durumda zeminini güçlendirecektir.? Kürt milliyetçili?Ÿini Meclis yerine, soka?Ÿa ve da?Ÿa itmenin sakıncaları ortadadır.

?

Tabii bu arada, DTP kadrolarının da sorumluluklarını bilmeleri ve farklı bir söylem ve tutumla ortaya çıkmaları gerekiyor. Türk toplumunun duyarlıklarına, ülkenin bölünmezli?Ÿine dikkat etmeleri bekleniyor.

?

Kim ne derse desin, DTP?yi dı?Ÿlayarak ülkemizin önündeki en önemli engel sayılan Kürt sorununu çözmek imkansız görülüyor.

?

?

?

T?œRKİYE?NİN SON

KALESİ GİDİYOR

?

İngiltere Ba?Ÿbakanı Tony Blair 27 Haziran günü görevinden ayrılaca?Ÿını açıkladı. Türkiye?nin Avrupa Birli?Ÿi projesinin en önde gelen savunucusuydu.

?

Blair-Schröder-Chirac üçlüsü olmasa, Türkiye adaylı?Ÿa kabul edilmez ve müzakere tarihi alamazdı. ?–zellikle, 17 Aralık 2006 doru?Ÿundaki Kıbrıs krizini atlatabilmemizde, Schröder ile son derece önemli ve yapıcı rol oynadı.

?

Blair?in ayrılmasıyla birlikte, Türkiye?nin Avrupa denizinde artık ba?Ÿka bir kalesi kalmıyor. Ankara?yı destekleyip, önündeki engelleri yıkacak kadar bilinçli ve kararlı davranacak ba?Ÿka lider yok.

?

Yerini alacak olan Brown?ı ise ne biz tanıyoruz, ne de o bizleri tanıyor. Merak ediyorum, acaba Brown?ı Avrupa?da iyi tanıyan var mı?

?

Blair ile çe?Ÿitli zamanlarda bir araya geldim. Onun kadar pırıl pırıl bakan, konu?Ÿurken kar?Ÿısındakini ikna etmesini bilen ba?Ÿka bir liderle kar?Ÿıla?Ÿmadım. İngiltere?ye, ekonomik açıdan sınıf atlattı, Kuzey İrlanda sorununu çözdü, ancak ne yazık ki, Irak bata?Ÿında kayboldu. Bush?un hatalarının faturasını ödedi.

?

?–nünde 2 yıllık bir süre daha olmasına ra?Ÿmen de ayrıldı. İngiliz toplumu ve siyasetçisinin olgunlu?Ÿunun yeni bir örne?Ÿini verdi.

?

?

YARIN İZMİR?DE

YİNE BİRLİKTEYİZ

?

Sesimizi duyurma mitinglerinde sıra İzmir?e geldi. Yarın İzmirliler, daha do?Ÿrusu Egeliler kendilerini gösterecekler. Sivil toplum ortaya çıktı?Ÿı oranda, göreceksiniz rahat edece?Ÿiz. Demokrasi, sadece sandıktan çıkan oy de?Ÿildir. Sandık kadar toplumun nabzı da önemlidir. O nabız da, bu tip gösterilerde atar. Kalabalıklara bakılıp güç dengesi hesaplanır. Haydi çıkın evinizden. Sesinizi duyurun.

KATİLLERİN, BİRBİRİNE

?–ZENDİKLERİ ?œLKE OLDUK...

?

Bir süre önce, Milliyet?in Ankara mahreçli bir haberini okudum. Tüylerim diken diken oldu.

?

Me?Ÿer Y?–K Ba?Ÿkanı Prof. Dr. Erdo?Ÿan Teziç?i öldürmeye te?Ÿebbüs etti?Ÿi iddiasıyla tutuklanan Nurullah İlgün, Hırant Dink?i vuran O.S?ye özenmi?Ÿ. Polis bulgularına göre, Dink cinayetinden sonra ?Bak bu çocuk me?Ÿhur oldu. ?‡ok güzel yaptı. Gelece?Ÿi parlak. Ben de Y?–K Ba?Ÿkanı?nı vuraca?Ÿım? demi?Ÿ.

?

?žu tutumun korkunçlu?Ÿunu dü?Ÿünebiliyor musunuz?

?

İnsan öldürmenin özenilecek bir ?Ÿey oldu?Ÿunun dü?Ÿünülebildi?Ÿi bir ortamda ya?Ÿıyoruz. Bu özentiyi körükleyenlerimiz var. Bazı partilerin yan kurulu?Ÿları olsun, bu partilerin kö?Ÿe yazarları olsun, sürekli ?Ÿekilde gençleri körüklüyorlar.

?

Vurun, kırın, intikam alın...

?

Yabancı güçleri suçlamayın. Türkiye?yi kendi ellerimizle cephele?Ÿtiriyoruz. Bu tempoda gidersek, bölünmeyi de yine kendi ellerimizle gerçekle?Ÿtirece?Ÿiz.

?

?

?

PAMUK SAYESİNDE

T?œRKİYE ?–V?œL?œYOR...

?

Türkiye eski günlerine döndü. Dünya basınında sadece 1 Mayıs olayları, siyasi kriz haberleri yayınlanıyor.

?

Türkiye?yi gururlandıran, içimizi açan, huzur veren tek haber konusu Orhan Pamuk?un Avrupa ve Amerika?daki turları, konferansları, söyle?Ÿileri... Pamuk, Türkiye?nin bamba?Ÿka bir yüzünü gösteriyor. Aslında pek ra?Ÿbet edilmeyen, çok az olan ?kültür yüzünü? sergiliyor.

?

Orhan Pamuk, yüzlerce bürokratın çalı?Ÿtı?Ÿı, milyonlarca doların harcandı?Ÿı, Türkiye tanıtımını tek ba?Ÿına gerçekle?Ÿtiriyor. Hepimize ve özellikle de devlete para kazandırıyor.

?

Peki biz ne yapıyoruz?

?

Nefret kusuyoruz. Geldi?Ÿi taktirde arkasına ölüm mangaları takaca?Ÿımızı ilan ediyoruz.

?

Onunla övünmek yerine, bu yapılanlar bize yakı?Ÿmaz...

?

Ayıptır.

?

Yazıktır.

?

Günahtır.

?

?

?İ?žTE BUNUN İ?‡İN

AB?Yİ İSTİYORUM...

?

Okurlarımdan sık sık mesaj geliyor: ?AB konusunda neden bu kadar ısrarlısın?? diye soranlar oluyor. Ben de fırsat buldukça, örnekler vererek nedenlerini anlatıyorum.

?

Dün bir örnek daha önüme geldi.

?

Milliyet?teki haber ?Ÿöyle:

?

?TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, mü?Ÿtereken ve müteselsilen ba?Ÿka bir çiftçiye kefil olan ve hakkında icra takibi ba?Ÿlatılan çiftçilerin, borcunu ödeyememesi nedeniyle olu?Ÿan yakla?Ÿık 400 milyon YTL?nin Hazine tarafından kar?Ÿılanmasını öngören kanun teklifini kabul etti. Teklif, bu hafta içinde TBMM?de yasala?Ÿtırılacak.?

?

?žimdi soru soruyorum: ?Siz ve ben, neden çiftçinin aldı?Ÿı borcu ödeyelim? Neden, kredi alırken onlara kefil olanları kurtarmak için, vergilerimizden toplanan bu paranın harcanmasına göz yumalım??

?

Seçimler yakla?Ÿtı?Ÿından dolayı, iktidar yakla?Ÿık 400 bin çiftçi ve kefilini ilgilendiren bu kararı sırf oy kaygısıyla alıyor.

?

Ama neden biz cezalandırılıyoruz?

?

O çiftçiler kar ettiklerinde, kazançlarının bir bölümünü bütçeye bırakıyorlar mı?

?

İ?Ÿte AB?yi bundan dolayı istiyorum. Zira Avrupa Birli?Ÿi?nin getirece?Ÿi sistem, böylesine har vurup harman savrulmasına imkan vermeyecek. Kimse, hesapsızca para harcayıp, ardından ?zarar ettim, zararımı kar?Ÿıla, ben de sana oy vereyim? diyemeyecek.

?

?

?

HINCAL?IN 50 YILI...

?

Geçen hafta Hıncal Uluç?u çok kıskandım. En yakın üç arkada?Ÿı Ahmet Kurtaran, Ali Kocatepe ve Cüneyt Koryürek meslek hayatının 50?inci yıldönümünde bir sürpriz davet hazırladılar. Hıncal?ın ya?Ÿamındaki önemli kö?Ÿe ta?Ÿlarını, en yakın dostlarını ve ya?Ÿamında iz bırakmı?Ÿ arkada?Ÿlarını bir araya getirdiler.

?

Kimler, kimler yoktu.

?

Sanatçılardan futbol dünyasının yıldızlarına, gazetecilerden i?Ÿ adamlarına kadar nefis bir grup.

?

Kimi anı anlattı, di?Ÿeri sevdi?Ÿi ?Ÿarkıyı söyledi. Emel Sayın ve Nükhet Duru gecenin yıldızı idiler, Mustafa Denizli ile Fatih Terim ikilisi bir harikaydılar.

?

O gece ben de konu?Ÿtum ve Hıncal?ı kıskandı?Ÿımı açıkça söyledim. Bunun nedeni de, Hıncal?ın böylesine bir geceyi hazırlayacak dostlara sahip olmasıydı. Hıncal fanatikleri, o gece içlerini döktüler. Alkı?Ÿlarıyla, onu ne kadar sevdiklerini gösterdiler. İ?Ÿin ilginç yanı, konu?Ÿanların bir bölümünün Hıncal?ın ele?Ÿtirilerinden payını almı?Ÿ ki?Ÿiler olmalarıydı. Kolay unutulmayacak bir geceydi.

?

?

?